27 Aralık 2008 Cumartesi

MEVLANA SİZİN NEYİNİZ OLUYOR


bir dua...

Ya Resulallah 

Ne olur Ashab-ı Kehf'in köpeği gibi bende senin ashabının arasında Cennete gireyim. 

O Cennnete gitsin ben Cehenneme ,

revamıdır bu ?

O Ashab-ı Kefh'in köpeği , ben senin ashabın köpeğiyim...


yaşanmış bir olay :


Hemen her fırsatta Allah CC. dostları ile ilgili ulu orta açıklamalarla safi zihinleri idlal etmeği alışkanlık haline getirmiş olan emekli bir islam profesörü hakkında , Selçuk Üniversitesi Mevlana Araştırmaları Merkez Müdürü tarafından Mevlana Celalledini Rumi hazretlerinin şahsiyetini rencide ettiği iddiası ile bir dava acmıştır bu bu emekli şahsiyet hakkkında!

Hakim böyle bir olayın mahkemeye taşınmasının verdiği rahatsızlık ve ağırlığın altında sulh yoluna gitmek istemiş ve davayı kapatmak için davacı tarafa şu soruyu sormuştur...


MEVLANA SİZİN NEYİNİZ OLUYOR ?


Her ne kadar sulh amaçlıda sorulmuş olsada bu soru , gellinen noktada ne davacı şahsın verdiği cevap , nede hakimin verdiği karar bu soruya cevap olamamıştır.


Bu durumda sormamız gereken bu değilmi ,


MEVLANA BİZİM NEYİMİZ OLUYOR



Not : ben bunu bir forumdan alıntıladım ama hiç bunu sordukmu kendimize hakikaten , mevlana mevlana deyip eserlerini okumaya onu tartışamaya çalışıyoruzda, mevlana bizim neyimiz oluyor bun kendimize neden sormadık hiç, yada sordukmu ? 



saygı ve sevgilerimle 


kömür ocağı

misafir kimdir?

Sayın Kömür Ocağı Bey'den ve Kömür'ünden bir kıssadan hisse 

Hâce Ali Sirgâhî, Şâh’ın türbesinin yanında yemek verirdi. 

Böyle bir gün; “Yâ Rabbî! Bir misâfir gönder!” dedi. 

Âniden bir köpek geldi. Hâce Ali köpeği kovaladı. Köpek kaçtı. Sonra Şâh’ın kabrinden bir ses geldi: 
“Misâfir istiyordun. Gönderdik, kovdun.” dedi. Derhal kalktı, dışarı koştu. Köpeği aradı bulamadı. Şehrin dışına gitti. Köpeği orada bir ağacın altında yatıyor halde buldu.
Yemeği onun önüne koydu. Köpek yemeğe dönüp bakmadı. Hâce Ali utandı ve istigfâra başladı. Tövbe etti. 
Köpek; 
“Ey Hâce Ali, şimdi iyi ettin. Misâfir çağırıp kovmak ne demektir. Dikkatli ol! Eğer Şâh Şücâ orada olmasaydı, göreceğini görmüştün.” dedi.